Kayıtlar

Benim masalım...

Benim masalım... Benim masalım tek bir göz evde başlıyor. Babannemle o tek göz odada küçücük odun sobasında ısınmam var masalımda. Her sabah benden önce kalkıp sobayı yakardı ısınmam için. O küçücük oda sıcacık olurdu sobamızın arkası kızarırdı. Her defasında 2 lokma birşey ye derdi yemezdim. Her zaman temiz kıyafetim olmazdı bir gömleği 2 3 gün giymem gerekirdi. Şanslıysam komşumuzda yıkanırdı çamaşır. Ayşe teyze vardı o yıkardı çoğu zaman. Arif amcaydı kocası 1.50 boyunda öğretmendi Ortaklar apartmanıydı oturdukları yer. İlk sevgilimin olduğu apartman mavi gözlü küt saçlı uzun ince bir kızdı. Hayat doluydu. Bazen karşı komşumuz Yüksel teyzede yemek verirdi. Bazende amcalarım getirirdi yemeği. Çünkü her zaman yemek pişmezdi evimizde. Masalımda her yaz yeni bir terlik için babamdan beklentim var. Ama her gece saçma bir kavga ile biten bir süreç bu. Her kavgalı gecenin sabahında iğrenç kokularla uyanmalar. Evden kaçarak çıkmalarım. İşte bu yüzden lisede çok çalışmam.

Yaz yağmuru.

  Bir yaz akşamıydı. Serinlik yeni gelmişti tek katlı müstakil evimize. Çevre apartmanların camlarından yansıyan ,hani o bazen gözümüzü alan ışıklarla hala biraz sıcaktı. Eski tahta kasa penceremizden kolumu uzatıp aşağıdaki hareketliliği takip ediyordum. Sonra mahallemize yeni taşınan küt siyah saçlı , mavi gözlü ve ortalamanın üstünde boyu olan esmer kızı gördüm. Bakışları yeni geldiği yerde arkadaş arar gibiydi. Hemen etrafını mahallenin tüm çirkin kızları sarmış hepside güzelliğine hayran bir şekilde yakınlaşmaya çalışıyorlardı.     Aradan bir hafta geçmiş ve bu yeni kız iyice alışmıştı mahalleye. Uzaktan izlenimlerimden kendine güveni olan ve etrafındaki herkesin ilgi odağı olabilen biri vardı karşımda. Sonunda kararımı verip uzaktan bakışlarımı yanına giderek tanışma evresine geçirebilmiştim. İki üç günlük bir konuşma ve tanışmadan sonra bir arkadaşı gelip sorular sormaya başladı. Hepsi onunla ilgiliydi. Ve hepsinin sonucu tek bir yere çıkıyordu. Heyecan , sevinç yada mutlulu

İyi geceler ile karşılamak.

    Bazen her şey çok kısa sürer. Bazen sakin ve uzun. Koskocaman uzun yıllardır kimsenin gelmediği bir ormanda güneş ışığının yaprakların arasından geçtiği ve hiç ses çıkarmayan derin bir rüzgarın yalnızlığı fısıldadığı yerdeyim. Gözlerim açık izliyorum  etrafımı.     Aklımda bir sürü soru. Hepsi cevaplanmayı bekliyor. Ama biliyorum ki hepsini cevaplamak anlamsız. Orada , o ıssızlıkta yalnız başına oturmuş daha ne kadar bekleyeceğimi düşünüyorum. Daha ne kadar sürecek bu yalnızlık. Fırsatım var hala her şeye. Her şeyi yaşamaya herkese karışmaya.                Uzun gecelerin sabahında yada yorgun bir günün sonunda. Hala aklımda bitip tükenmeyen hayat. Hala aklımda güzel anılar. Ve hala aklımda o büyük kırgınlıklar. Bizi biz yapanlar hala aklımda. Tüm o hedeflere koşmalar. Sizce güzel hayat nedir? Para , rahatlık yada refah içindeki bir hayat mıdır? Yada koyduğunuz hedeflere ulaşmanız mıdır? İnsanların saygısını kazanmak , her gittiğiniz yerde sevilmek ? Yanınızda sizi seven birile